Astrofotoğrafçılık (Gökyüzü fotoğrafçılığı), astronomik cisimlerin, gök olaylarının ve gece gökyüzü alanlarının fotoğraflanmasıdır.
Astrofotoğrafçılığın tarihçesi
Astronomik bir cisimlin ilk fotoğrafı 1840 yılında John William Draper öncülüğünde orataya çıkmıştır. Draper 1840 yılında Ay‘ın çeşitli özelliklerini gösteren ilk Ay fotoğrafını çekmiştir.[1] Astrofotoğrafçılık, Ay, Güneş ve gezegenler gibi genişletilmiş nesnelerin ayrıntılarını kaydedebilmenin yanı sıra, sönük yıldızlar, bulutsular ve galaksiler gibi insan gözüyle görülemeyen nesneleri de yeteneğine sahiptir. Bu, hem film hem de dijital kameralar sayesinde uzun süreli pozlama ile ışık fotonlarının biriktirebilmesi ile yapılır.
Amatör astrofotoğrafçılık
Amatör astrofotoğrafçılık, fotoğrafçılar ve amatör gökbilimciler arasında rağbet gören bir alandır. Gökyüzü cisimlerinin (bulutsular, yıldızlar ve yıldız kümeleri gibi) fotoğraflarını elde etmek için çeşitli teknikler ve ekipmanlar kullanır.
Astrofotoğrafçılığın temelleri, basit bir dijital veya film fotoğraf makinesini tripod üzerine yerleştirerek gökyüzü görüntülerini çekmekle başlar. Ancak, bu hobiyi daha ileri seviyelere taşımak isteyenler için daha gelişmiş teknikler ve ekipmanlar mevcuttur. Örneğin, yıldız izlerini takip etmek ve daha net, uzun pozlanmış görüntüler elde etmek için motorlu bir kundak kullanılabilir.
Ayrıca, bazı amatör gökbilimciler ve astrofotoğrafçılar, kendi ekipmanlarını yapmak veya mevcut ekipmanlarını özelleştirmek suretiyle astrofotoğrafçılık deneyimlerini geliştirebilirler. Bu, her birinin kendi ihtiyaçlarına ve tercihlerine göre uygun ekipmanlar geliştirmesine olanak tanır. Özellikle, bazı astrofotoğrafçılar filtreler ve kamera modifikasyonları kullanarak gökyüzündeki belirli dalga boylarını yakalamak için ekipmanlarını özelleştirebilir.
Amatör astrofotoğraf donanımları
Astrofotoğrafik donanım, profesyonel olmayan gökbilimciler arasında geniş bir şekilde değişir çünkü fotoğrafçılar kendileri estetik olarak hoş görünen bir tür görüntü çeken genel fotoğrafçılardan, bilimsel araştırmalar için veri toplayan çok ciddi amatör gökbilimcilere kadar değişir. Bir hobi olarak astrofotoğrafçılığın üstesinden gelinmesi gereken birçok zorluk vardır ki bu zorluklar konvansiyonel fotoğrafçılıktan ve profesyonel gökbilimden normalde karşılaşılanlardan farklıdır.
Ekipman genellikle taşınabilir olmalıdır, böylece büyük şehirlerin veya kasabaların ışıklarından uzaklara götürülebilir ve kentsel ışık kirliliğini önleyebilir. Şehir astofotoğrafcıları, görüntülerinin dünyanın atmosferinden geri yansıyan şehirsel ışığı azaltmak için özel ışık kirliliği veya dar bant filtreleri ve gelişmiş bilgisayar işleme tekniklerini kullanabilirler. Işık kirliliğinden kaçınmak için amatörler tarafından kullanılan başka bir yöntem, düşük ışık kirliliği bulunan bir konumda çekim yapmaktır. Diğer zorluklar arasında taşınabilir teleskopların doğru izleme için kurulumu ve hizalanması, kundak, kamera ve çeşitli ekipmanların dayanıklılığı ve bazen uzun pozlamalarda astronomik nesnelerin, hava koşullarının dikkatlice gözetlenmesi yer alır.
Bazı kamera üreticileri, özellikle astrofotoğrafçılık için modifiye edilmiş ürünler sunmaktadır. Örneğin, Canon‘un EOS 60Da modeli, modifiye edilmiş bir kızılötesi filtre ve düşük gürültülü bir sensör ile donatılmıştır. Bu modifikasyonlar, kırmızı hidrojen emisyon bulutlarını daha iyi yakalamak için hidrojen-alfa hassasiyetini arttırır.[2] Benzer şekilde, OM Digital Solutions‘ın OM-D E-M1 Mark III, OM-1 ve OM-5 modelleri, astrofotoğrafi için özel olarak tasarlanmış Starry Sky ayarını içerir. Bu modlar, hassas otomatik odaklanma ve hızlı odaklama sağlayarak, geniş açılı lenslerle elde çekim yapmayı mümkün kılar.[3]
Amatör astrofotoğrafi için özel olarak tasarlanmış kameralar da mevcuttur ve bunlar ticari olarak temin edilebilen görüntü sensörlerine dayanır. Bu kameralar, sensörün uzun pozlardaki termal gürültüyü azaltmak için soğutulmasına izin verebilir, ham görüntü okuması sağlayabilir ve bilgisayardan kontrol edilerek otomatik görüntüleme yapılmasına olanak tanıyabilir. Ham görüntü okuması, tüm orijinal görüntü verilerini koruyarak daha sonra daha iyi görüntü işleme yapılmasına olanak tanır, bu da empilaj (stacking) ile birleştirilerek zayıf derin uzay nesnelerinin görüntülenmesine yardımcı olabilir.