İsmail Oğuz Uguz;
Tıpkı bir yelpaze gibi, tiyatrodan dublaja fotoğrafçılıktan dioramaya. Fotoğraf çekimi için epey seyahat ettiğim zamanlarda epey sofistike şeyler gördüm. Atina’da sokakta yürürken maket evleri gördüm. Bu beni çok heyecanlandırdı. Onların hepsini almak istedim ama bu imkansızdı. Sonrasında kendim yapmaya başladım. Santorini tarzını benimsedim. Aşk mavi ve beyazdı. Tavernadan gelen buzukinin sesini, ağaçtaki cırcır böceğinin sesini ve havadaki taze güzel kokuyu hayal ederek. Şimdi küçük bir Santorini kasaba var bu beni mutlu ediyor. Yunanistan’dan bir parça artık evimde.